HSYK'nın seçimle gelen üyeleri: Yürütme yargıyı etki altına almak istiyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Temmuz 2005 16:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) seçimle gelen üyeleri, "Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda yapılan değişiklikte yargının biriken sorunlarını çözmekten uzaklaşılarak, yürütmenin, yargıyı etki altına almayı hedeflediğini" savundular.

HSYK'nın seçimle gelen (Yargıtay ve Danıştay'dan seçilen 10 asıl ve yedek) üyeleri, kişisel görüşlerini yansıtan yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, Anayasa'ya göre yargı yetkisinin, Türk milleti adına bağımsız mahkemeler eliyle yürütüldüğü anımsatılarak, yargının, temel hak ve özgürlüklerin, demokratik, laik, hukuk devleti ilkelerinin sağlam ve sarsılmaz güvencesi Cumhuriyet'in temel niteliklerini ilke edinen, hukuk devletinin yaşamına ve devamına hayat verdiği vurgulandı.

Demokratik hukuk devletinde saygın olan ve herkesin saygı göstermesi gereken kurumların olduğu, bunların başında da yargının yer aldığı belirtilen açıklamada, yargının daima en güçlüye karşı en güçsüzü koruyabilecek kuvvet ve kudrette tutulması gerektiği kaydedildi.
"Yargının onur ve güvenilirliği, şahsi ve siyasi düşüncelere vasıta yapılmamalıdır" denilen açıklamada, yargı bağımsızlığı ve hakim teminatının, hakimlerin dokunulmaz olduklarını göstermediği ifade edildi. Açıklamada, bu teminatların hakimler ve savcılar için değil, yargı hizmetlerinden yararlanan milletin güvencesi olarak tanındığı anlatıldı.

"HASSAS DENGELER BOZULMAMALI"
Anayasa'nın, kuvvetler ayrılığını esas aldığı vurgulanan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Erkler arasındaki bu ayrımın sonucu olarak yargı, üstlendiği hassas adalet dağıtımı ve yargısal görevini ancak bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla yerine getirebilir. Yargı üzerinde yürütme erkine denetim ve vesayet yetkileri tanınması halinde yargı bağımsızlığı ve hakim teminatı istenilen düzeyde gerçekleştirilemez. Bu alandaki müdahale izlenimleri yargı içinde ve dışında huzursuzluklara yol açmaktadır.

Hukukun üstünlüğü ile yargı bağımsızlığı arasındaki bağ çok iyi değerlendirilerek hassas dengeler bozulmamalıdır. Yargı, hak ettiği konuma getirilmiyorsa, mutlaka baskı altındadır ve bağımsız değildir." Yargının sorunlarının gün geçtikçe arttığı, yargı ve sorunlarının bugüne kadar ihmal edildiği ve çözümünün de düşünülmediği kaydedilen açıklamada, "AB İlerleme Yargı Bölümü Komisyon Raporu'nda yargı bağımsızlığının sağlanması ısrarla vurgulanmaktadır. Bu hususlar onlar istediği için değil, demokratik, laik, hukuk devleti için gereklidir" denildi.

"YARGININ SİYASALLAŞMASI..."
Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Böylesine önemli anayasal görevi üstlenen ve kendi yasası olan 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda yapılan değişiklikte,
yargının biriken sorunlarını çözmekten uzaklaşılarak, yürütme, yargıyı etki altına almayı hedeflemiştir. Hakim adayları ile avukatlıktan alınacakların mülakatının ve mevcut yargıçlardan da Teftiş Kurulu'na alınacak müfettişlerin atamalarının bakanlıkça yapılması, HSYK sekretaryası ile müstakil bütçe ve binasının bulunmaması; bunların çözümü için herhangi bir gayret gösterilmemesinin yargı bağımsızlığını engelleyeceği gibi yargıda siyasallaşma yaratacağı da açıktır. Kaldı ki, kurulumuzun bu husustaki görüşleri defalarca yazılı ve sözlü olarak yetkili mercilere intikal ettirildiği halde bir sonuç alınamamıştır. Bu durum karşısında, yargı bağımsızlığının önündeki engellerin kaldırılması ve yargının siyasallaşmasının önlenmesi yolundaki düşüncelerimizin kamuoyunun bilgi ve takdirlerine sunulması uygun görülmüştür."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber